Kemer Masaj Salonu Masöz Kübra
Kemer Masaj Salonu
Evet, Giscard d’Estaing için sandık baÅŸma gittik ve Mit-terrand’ın hayaletini seçtiÄŸimizi fark ediyoruz. Bu satışı on sekiz ay önce yapmalıydım: HollandalIlar bana dört milyar veriyordu; bir milyarım İsviçre’ye yatıracaklardı.” “Kleindienst’le görüştün mü?” “İlk görüşmeyi yapmış olduk, evet…” Onu ÅŸaÅŸkınlığa düşürmek istemiyordum. Senelerdir yönetim ediyordum onu: UÄŸradığı baÅŸarısızlıktan sonrasında hastalık derecesinde kuÅŸkucu olmuÅŸtu. Gerard beni öfkelendiriyordu; akimın hiç basmadığı mevzularda, en minik jestlerine varıncaya kadar kendini enerjik ve kararlı göstermesine, öte taraftan bu tavrmın içten gelen bir basıncın dışa vurması olmasına, bu basmcm nihayetinde damarlarım çatlatmaya yol açacak olmasına dayanamıyordum. Kemer Masaj Salonu
Kemer Masaj Salonu
“Fransa’yı kredi mevzusunda açılmaya Almanlar zorladı, ÅŸimdi her yandan patır patır kredi yağıyor, onlar da sepetlerini açmış topluyor… Aslabir ÅŸeyi abartmayalım… Kredi mevzusunda sıkışmamıza gelince, bunun zamanıydı. Belirli bir düzeye eriÅŸmediÄŸi halde büyümeye kalkan her ÅŸirket banka faizine çalışmaya adım atar…” Kemer Masaj Salonu “Ve tabu, kimse bana bir ÅŸey sormuyor. Ben yokum çünkü. Varımızı yoÄŸumuzu alıp götüren modernleÅŸtirmelere giriÅŸtin, yatırımlar yapmış oldun, kimden bulursan borç alıyorsun, elyaf fiyatlarının ok benzer biçimde fırlayacağım sezemedin. Kâğıda son olarak yapılan zam, yüzde kırk ve beni dinleyip, ÅŸirket dışında kendi hesabma kâğıt stoklamış olsaydın…” “Bak sen, bana daha önce bundan söz etmiÅŸ miydin?”
“doÄŸal ki etmiÅŸtim, fakat senin akün baÅŸka yerlerdeydi herhalde. Borç almak ve yüzde yirmiyle anlaÅŸmalar yapmak mecburiyetinde bırakıldın, oysa gerçek boÄŸuÅŸma ÅŸimdi baÅŸlıyor ve sen herÅŸeyi bir yana itiyorsun, öyle ini?” “Bir ÅŸeyi bir yana ittiÄŸim yok. Uygun bir teklif aldım ve satıyorum. Hepsi bu.” “Sana bunun vakitı olmadığını söylüyorum. Piyasa yeniden canlanacak.” “Bu konuda kendi gerekçelerim var.” Öfkeyle ÅŸunlan söylemiÅŸ oldu bana: Kemer Masaj Salonu “Evet, biliyorum. Senin gerekçelerin bütün Paris’in aÄŸzında. Sakin sakin, onun on sekiz, benim de on dört yaÅŸlarında olduÄŸumuz dönemdeki ÅŸeklinde karşılık verdim ona: “Gerard, canımı sıkma benim. Bu kadar yeter.” “Kendi kendini mahva sürüklemene engel olmaya çalışıyorum, hepsi bu.” “Mahva sürüklemek mi, bak sen! Ne demek oluyor bu?” EÄŸlenmeye baÅŸlıyordum.
Son yorumlar