Kemer Masaj Salonu Mutlu Son Masöz Bayan
Kemer Masaj Salonu Mutlu Son Masöz Bayan
Kemer Masaj Salonu. Bu ipuçlarını bulmamış olsaydım bir yanlış anlamaya düşecektim; çünkü, şimdi günlüğe göre olası gözüken bir şey hiç aklıma gelmeyecekti: mektuplar kimi zaman birbirini öyle sık bir halde izliyor ki kızın bir günde birçok mektup aldığı belli oluyor. İlk baştaki niyetimi sürdürseydim mektupları daha eşit gruplara ayırırdım ve insanın Cordelia’yı tutkuın doruğunda tutmak için -elindeki tüm öteki olanaklar şeklinde- kullandığı yakıcı enerjiyle sağladığı etkiden şüphelenmezdim.
Cordelia ile ilişkisi hakkındaki tüm bilgilerin yanı sıra, gmeşhurkte, oraya buraya serpiştirilmiş birçok minik tanımlar da bulunuyordu. Bu tarz şeylerin bulunmuş olduğu her yerde, sayfa kenarında bir “NB” işareti vardı. Bu işaretlerin Cordelia öyküsüyle mutlaka bir ilgisi yok, ama bana, onun sıkça kullandığı, benimse önceleri daha farklı anladığım bir ifade hakkında güçlü bir düşünce verdi: “her insanın devamlı extra küçük bir aykırılığı olmalıdır.” Bu günlüğün daha önceki bir bölümü elime geçmiş olsaydı, büyük olasılıkla, bu tarz şeylerin, sayfa kenarında uzaktan tesir diye adlandırdığı daha birçoğuyla karşılaşacaktım; çünkü adam, Cordelia’mn kendisini hakkaten çevreına bakamayacak kadar meşgul ettiğini kabul ediyor.
Kemer Masaj Salonu Mutlu Son Masöz Bayan
Kemer Masaj Salonu. Cordelia’yı bıraktıktan kısa süre sonrasında, açmadan iade etmiş olduğu bazı mektuplar almıştı. Cordelia’nın bana yolladığı mektuplar içinde bunlar da var. Zarfların mührünü kendisi açmış olduğu için bir kopyasını çıkarmaya cüret etmemem için aslabir niçin yok. Bu tarz şeylerin içeriğinden bana asla söz etmedi; öte yandan, Johannes ile ilişkisine değinirken genellikle ufak bir şiir okurdu, sanırım Goethe’dendi; ruh haline ve bunun sebep olduğu okuyuş tarzına nazaran farklı anlamlar taşıyor gibiydi.
Gehe Verschmähe Die Treue Die Reue Kommt nach. Bu mektuplar şöyle: Johannes! Sana “Johannes’ciğim” demiyorum çünkü senin asla benim olmadığını çok iyi anladım ve bir zamanlar ruhumu mutlu eden bu düşüncenin cezasını da epey çektim; ama yine de sana “benimsin” diyorum: baştan çıkarıcım, aldatıcım, düşmanım, katilim, mutsuzluğumun kaynağı, sevincimin gömütı, mahvımın dipsiz kuyusu. Sana “benim” , kendime de “senin” diyorum; ve bu sözlerim, bir zamanlar tapınışımı gururla dinleyen kulağını okşarken, şimdi senin üstüne bir lanet şeklinde gelecek, sonsuz bir lanet.
Son yorumlar