Kemer Masaj Salonu

Havada rüzgar falan yoktu. Ve ardından suyu hissetti. Kuraklık bitmişti. Rüzgar üzerine sanki bir Kemer Masaj Salonu  çığ düşer benzer biçimde güçlü ve şiddetli bir şekilde esmişti. Ayağı kaydı ve çatının tepesinde asılı kaldı. Kiremitlerden çıkan ses yağmuru haber veriyordu. Sel benzer biçimde. Çatıya çarpan yağmur damlaları bir iki saniye içinde bir sağanağa dönüşmüştü. Sadece tutunacak bir şey yoktu. Harry sanki sabunun üstünde yürüyor gibiydi. Ayağı yine kaydı ve çaresizce düşmeye başladı. Kollarıyla bir bölgelere tutunmaya çalışıyordu. Parmakları bile gerilmişti. Sağ eliyle kiremitlerde tutunacak bir çıkıntı aradı ama bulamadı.

Yer çekimi onu aşağı doğru çekiyordu. Aşağı doğru kaydıkça tırnakları kara tahtaya sürter şeklinde ses çıkarıyordu. Çfakatşır ipinin dönüşüyle çıkan metalik ses kesiliyordu. Yağmur borusu dizlerine çarpmıştı. Kenara ulaşmış olduğunın farkındaydı. Son bir hamle yapmak için vücudunu gerdi ve bir anten benzer biçimde bir şeye tutundu. Sol eliyle tutunmayı becerdi. Sıkı tutunuyordu. Metal gevşedi, büküldü ve eğildi. Onunla beraber aşağı düşecek benzer biçimde görünüyordu. Ama düşmedi. Harry iki eliyle birden kendini yukarı çekti. Tekrar çatıya çıkıp ayakkabılarının lastik tabanlarının üzerine olabildiğince sağlam basmayı başardı. Yüzüne kamçı şe

Kemer Masaj Salonu

klinde çarpan yağmurun altında yeniden çatının kıvrımına çıktı ve at üstünde oturur şeklinde çökerek rahat bir nefes aldı.

Alt tarafta kalan anten yere doğru eğilmişti. Birileri bu akşam Beat for Beat’i izlerken televizyonları iyi çekmeyecekti. Harry soluklanmak için bir süre bekledi. Sonra ayağa kalkarak ip cambazı şeklinde yürüyüşüne devam etti. Barli’nin teras katı, çatının iç tarafında kalıyordu. Bu nedenle Harry kolaylıkla fayans döşemenin üzerine atladı. Atlamasıyla yerden su sesi geldi fakat yağmur borularından gelen ses onu bastırmıştı. Sandalyeler içeri alınmış, mangalsa ters çevrilip bir köşeye atılmıştı. Ama teras kapısı aralıktı. Baştan tek duyabildiği yağmurun kiremitler üzerinde çıkardığı sesti. Fakat dikkatli bir şekilde kapının eşiğinden geçip odaya girdiğinde başka bir su sesi daha duymuştu.

Alt kattaki duştan geliyordu. Nihayet şansı yaver gitmişti. Harry keseri bulmak için sırılsıklam olan ceketinin ceplerini yokladı. Elbiseleri olmayan ve silahsız bir Barli çok işine gelirdi. Özellikle de Sven’in cumartesi günü Frogner Parkında ona verdiği silah hâlâ yanındaysa. Harry yatak odasının kapısının açık olduğunu gördü. Yatağın yanındaki alet çantasında bir bıçak vardı. Ayakuçlarında kapıya kadar gitti ve yatak odasına süzüldü. Oda karanlık sayılırdı. Sadece komodinin üzerindeki bir okuma lambası yanıyordu. Harry yatağın ucunda durdu ve Wilhelm ve Lisbeth Barli’nin ihtişamlı bir bina ve atlı bir süvarinin heykelinin önünde balayında çektirdikleri duvardaki resme baktı. Resmin Fransa’da çekilmediğini artık biliyordu.