Kemer Masaj Salonu Masöz Kiraz

Kemer Masaj Salonu

“Söylediklerini uzun uzun düşündüm; acı ve haz demiÅŸtin. Ayakkabılarını çıkar.” Maria, bir keresinde baÅŸka bir müşterisinin de aynı ÅŸeyi istediÄŸini ve bir tek ayaklarına bakarak tahrik bulunduÄŸunu hatırladı. Macera yakasını hiç bırakmayacak mıydı? “ÜşüteceÄŸim.” “söylediÄŸimi yap,” diye ısrar etti Ralf. “Fazla oyalan mazsak soÄŸuk almazsın. Ben sana güveniyorum, sen de bana itimat.” Maria, Ralf in ona yardımcı olmaya çalıştığını anladı; belki de aÄŸzı yanmıştı vaktiyle ve ÅŸimdi Maria’nın da başında aynı tehlikenin dolaÅŸtığını düşünüyordu. Ama Maria, yardım istemiyordu. Acının bir problem olmaktan çıktığı yeni evreninde mutluydu o. Bununla birlikte, Brezilya’yı, orada bu kadar farklı bir dünyayı paylaÅŸabileceÄŸi bir eÅŸ bulmasının imkânsızlığını düşündü; ve Brezilya onun için hayatta her ÅŸeyden önemli olduÄŸundan, ayakkabılarım çıkardı. Kemer Masaj Salonu

Kemer Masaj Salonu

 

Yere saçılmış küçük taÅŸlar yüzünden çorapları çok geçmeden yırtıldı. Hiç önemi yoktu, yenisini alırdı. “Ceketini çıkar.” Maria reddedebilirdi, fakat geceden beri, her istenene evet demenin mutluluÄŸuna alışmıştı. Ceketini çıkardı. Hemen hemen sıcaklığını korumuÅŸ olan bedeni ilk baÅŸta tepki vermedi, arkasından soÄŸuk yavaÅŸ yavaÅŸ batmaya baÅŸladı. “Yürüyelim. Ve mevzuÅŸalım.” “Burada olmaz; yerler taÅŸ dolu.” “Daha iyi ya. O taÅŸları hissetmeni, canının yanmasını, seni yaralamalarını isterim: Hiç kuÅŸkumyok, hazza uzanan acıyı tatmışsın sen -tıpkı benim ÅŸeklinde- ve bunu ruhundan söküp atmak istiyorum. Kemer Masaj Salonu ” Maria’nın içinden, ‘boÅŸuna uÄŸraÅŸma, ben hoÅŸlanıyorum bundan’ demek geldi. Ama gene de yürümeye koyuldu. ama deneyimli gözler, aradıklarını daima bulurlar. “Her neyse, yeni deneyimlerin seni bu adımı atmaya gdolayıyorsa, sana engel olamam.

 

Havanın soÄŸukluÄŸu ve tabanlarını parçalayan sivri taÅŸlar yüzünden kaplumbaÄŸa hızıyla gidebiliyordu. “Bir sergi için Japonya’ya gitmiÅŸtim, senin deyiminle ‘acı, aÅŸağılanma ve Kemer Masaj Salonu büyük hazza kendimi verdiÄŸim dönemde. O zamanlar bunun dönüşsüz bir yol olduÄŸunu, giderek içine batacağımı, hayatımda cezalandırmak ve cezalandırılmak arzusundan baÅŸka aslabir ÅŸey kalmaya cağını sanıyordum. “İnsanız bizler, kabahatluluk duygusuyla doÄŸarız, mutluluÄŸun gerçekleÅŸmesi ihtimali bizi korkutur. Ölürken baÅŸkalarını cezalandırma isteÄŸiyle doluyuzdur, çünkü kendimizi daima kuvvetsiz, haksızlığa uÄŸramış, mutsuz hissederiz.